23 Ocak 2013 Çarşamba

denizci


Pop-Jazz kıvamında bir ayrılıktı bugünkü. Evet daha önce de ayrılmıştım, birkaç sefer, yine senden üstelik. "Ayrılık" anlamını yitirip manasız ve karmaşık bir hal alıp insanın kalbine kazındığı anlardı onlar, umudun en küçük zerreciğini bile hissedip geriye dönebilme dürtüsüydü sadece. Fakat bugün ayrılık sözlükten yeni çıkmış kadar tazeydi sevgilim.

Fondaki klişe müzik bile bozamadı anın özgünlüğünü, hani sonunu bilirsin, yine de defalarca izlersin ya bazı filmleri; öyle güzeldi gitmek bugün.

Sensizliğe ne kadar alışıksam, seninle olmaya da o kadar alıştığımı fark edişimin bilmem kaçıncı yıldönümüne adadım hikayemizi. Ağıt yakmadan tuttum yasımı, kimse bilmeden, büründüm karalara. Bilmediğin ve bilmek istemediğin onca şey oldu bir önceki ayrılığımızdan bugünküne. Sen sormadan ben söyledim yine her zamanki sabırsız ve boşboğaz halimle. Özlediğimi belli etmediğimi sanmak isterken, sen anladın beni, ben de bıraktım kendimi ana.

İşte o an, sen aldın dümeni eline, sigaramı yaktığım mumun söndürdüğü denizci şahit oldu gidişime. İkimiz de gidiyorduk, kalanı yoktu hikayemizin.